VAJİNUSMUS TEDAVİSİNİ ERTELEME ÇÜNKÜ…

Vajinusmus doğru ve bilimsel yöntemler kullanıldığında %100 tedavisi olan bir rahatsızlıktır. Seansa ilk kez gelen danışanlarıma içim rahat bir şekilde söylediğim bir cümledir bu. Çoğu danışanım umudu ve cesareti tükenmiş bir şekilde ilk seansa gelmekteler. Ve onlara kurduğum cümlelerden bir tanesi de şudur: ‘bence vajinusmus olduğunuz için şükredin, vajinusmusun tedavisi konusunda doğru bir yerdesiniz ve bu rahatsızlık %100 çözümü olan bir rahatsızlık. Çözümü olmayan bir rahatsızlığa da sahip olabilirdiniz.

Vajinusmus uzman bir terapist eşliğinde kolayca çözümlenebilecek bir problemdir’. Yıllarca bu sorunu yaşamış danışanlarımın hemen hepsinin söylediği cümle: bu kadarlık şey için neden bu kadar ertelemişim, onca yılı boşa geçirmişim. Bunu söylerken kesinlikle vajinusmusun çok basit, sıradan bir rahatsızlık olduğu çıkarılmamalıdır. Vajinusmus genellikle kolayca çözümlenebilir olmasının yanında aile ilişkilerini ciddi derecede etkileyen, kişiyi aşırı şekilde sıkıntıya sokan bir problemdir ve vajinusmus kadınlarının tedaviyle ilgili kaygıları nedeniyle tedaviyi ertelemeleri, kaçınmaları işi daha da çıkmaz bir noktaya getirmektedir. Her cinsel birliktelik denemesi olumsuz şekilde sonuçlandıkça kişinin kendine olan güveni azalır, umudu tükenir ve bir çaresizlik duygusuna kapılır. Uzun süre vajinusmus olan kadınların çoğunda vajinusmusa depresif belirtiler eklenmektedir. Bu nedenle vajinusmus olduğunu düşünen kişilerden isteğimiz bu problemi ertelemeden ve problemin şiddeti artmadan doğru adrese başvuruda bulunmaları.

Vajinusmus olan kişilerin tedaviyi ertelemelerinin en büyük nedeni tedavi sırasında acı çekeceklerini, canlarının yanacaklarını düşünmeleri. Hemen her danışanımın ilk seansta çekinerek sorduğu bir sorudur bu ‘canım acıyacak mı?’. Kesinlikle hayır. Vajinusmus tedavisindeki nihai amacımıza ters bir durum bu. Cinsel terapist olarak tedavi sürecinde asıl yapmak istediğimiz şey cinselliğin acı verici, zor bir deneyim olduğu düşüncelerini yıkıp, cinselliğin sizin için de zevk ve haz verici bir deneyim olduğunu yaşamanız. Bu nedenle kesinlikle size acı çektirecek, canınızı yakacak ya da sizi zorlayacak bir şey yapmıyoruz.

Diğer bir erteleme nedeni utanma olabiliyor. Ön görüşme için telefonda aradıklarında bile, yüz yüze olamamamıza rağmen kişilerin ne kadar çok utandıklarını hissedebiliyorum. Evet cinsellik mahrem bir konu ama ayıp bir konu değil. Bence biz gizlilik ya da mahremiyetle ayıbı karıştırıyoruz. Bir rahatsızlığınız var, başka bir rahatsızlığınızda olabilirdi mesela mide rahatsızlığınız, adet düzensizliğiniz ya da baş ağrılarınız…. Rahatsızlığınız karşısında tedavi arayışına girmek ayıp, günah bir şey değildir sadece mahrem olabilir bu durumu gizlemek isteyebilirsiniz. Bu konuda çekineceğiniz bir şey yapmıyoruz çünkü psikolojik danışmanlığın temelinde gizlilik ilkesi vardır. Danışanla konuşulan her şey odada kalır kişinin rızası olmadan en yakın aile fertlerine dahi bir şey söylenmez. Bir de etik ilkelerimiz vardır. Danışanların sorduğu sorulardan bir tanesi de ‘vajinama bakacakmısınız?, muayene edecek misiniz?, egzersizleri eşimle burada mı yapacağız?’. Böyle bir kaygınız da olmasın. Sürecin başında tedaviye başlamadan önce cinsel ilişkiye engel herhangi bir fizyolojik sorun olup olmadığını anlamak için öncelikle sizi bir kadın doğum uzmanına yönlendiriyoruz, orada muayene oluyorsunuz. Bu işlemin sürecin başında ve bir kere yapılması yeterlidir. Bazı danışanlarımız daha önce kadın doğum uzmanına gitmiş oluyor o zaman gitmelerini gerek de görmüyoruz. Cinsel birliktelikle ilgili, ya da cinsellikle ilgili egzersizleri ise size seans sırasında anlatıp öğrettikten sonra evde uygulamanızı istiyoruz. Yani seans sırasında etik ilkelere aykırı bir uygulama yapmıyoruz.

Çiftlerin tedaviyi ertelemelerinin nedenlerinden bir tanesi de maddiyat olabiliyor, tedaviyi pahalı bulabiliyorlar. Cinsellik yeme-içme gibi temel ihtiyaçlarımızdan bir tanesidir ve bu ihtiyaç karşılanmadığında fizyolojik, duygusal pek çok bireysel ve ailesel probleme neden olur. Yani cinsellik lüks bir şey değil olmazsa olmazdır. Evet penis ve vajina birleşmeden de cinsellik yaşayabilirsiniz ama bu çok eksik ve yarım bir deneyim olacaktır. İşin içerisine bir de çocuk sahibi olmanın girdiği düşünüldüğünde cinselliğin ertelenecek, kısıtlanacak bir ihtiyaç olmadığı daha iyi anlaşılacaktır.

Pek çok kişiyse maalesef zaman geçtikçe vajinusmusun ortadan kalkacağını, henüz çok yeni oldukları için bu sorunu yaşadıklarını düşünür. oysa ki vajinusmus evlilikle ortaya çıkan bir rahatsızlık değidir sadece o zaman anlaşılır. Çoğu zaman bu sorunun kökleri henüz çocukluk yıllarında, aile ortamı içerisinde atılmaktadır. Cinsellikle ilgili yanlış ebeveyn tutumları, cinsellikle ilgili olumsuz, yanlış yaşantılar rahatsızlığın temelini oluşturmaktadır ve bu temeli yıkıp yerine yenisini inşa etmek kişinin tek başına yapabileceği, ya da zamanın yapabileceği bir şey değildir. Nitekim vajinusmus olan kişiler her geçen gün, ay, yıl daha kötü olduklarını hissederler. Ertelemek sadece rahatsızlığın şiddetini, yayılmasını artırır. Aslında bu sadece vajinusmusa has bir durum da değildir. Bütün rahatsızlıklar erken fark edilip tedaviye başlandığında kişiyi daha az bedelle daha iyi bir sonuca ulaştırır. Vajinusmus da aynen böyledir…

Randevu için lütfen arayınız

0544 204 61 82 ve 0322 234 9 234